“Sonsuz şükran köyü”nde iki değerli sanatçımızın üzerinde yıllarca çalıştıkları üç değerli proje de hayat imkanı bulacak. Bunlardan birincisi yönetmen Yavuz Özkan’ın “Koloni” projesidir. Uluslararası üne sahip bu değerli yönetmenimizin, uluslararası sanat dünyasıyla gerçekleştireceği bu proje sanat-mekan ilişkilerinde yeni bir perspektif açacak. İkinci büyük proje ise, yine uluslararası gururumuz, ressam Devrim Erbil’in “ Yaz Akademisi” projesidir. Bu da Türk ve dünya sanatçılarıyla uygulanacak bir “armağan” projedir. Her iki sanatçımızın esasen “Sonsuz şükran köyü” içinde varlıklarını ifadeleri başlıbaşına bir “armağan”dır. Üçüncü armağan ise, Türkiye ve uluslararası çapta taninmiş, Sosyolog Prof. Dr. Nilüfer Narli´nin “Yazarlar Evi".
Kırsal tasarım atölyeleri ve pazarlar merkezi
Bu, yörenin geleneksel sanatlarını, modern formlarda üretecek insanları yetiştirme ve dünya devleriyle işbirliği yaparak, kırsal kalkınmayı, sürdürülebilir boyutta, turizm penceresiyle zenginleştirmeyi amaçlayan iddialı bir projedir.
Sonsuz Şükran Derneği tarafından hayata geçirilecektir.
Sonsuz Şükran Derneği tarafından hayata geçirilecektir.
Kırsal Tasarım Atölyeleri ve Pazarları Merkezi, kısaca KITAM Projesi üç ayaktan oluşuyor. Birincisi, eğitim. Kırsal kesimden yöre insanları, her tarafta satılabilecek nitelikte özgün objelerin üretimini öğrenecekler. İki aylık bir eğitim bu. Ücretsiz olacak.Yetenekli olanlar Atölye hocalarının kişisel atölyelerinde kalfa olarak çalışmalarına ve ileri eğitimlerine devam edecek. Sanatçı hocaların uluslararası sergi ve fuarlardaki çalışmalarına da katılabilecektir. İkincisi, üretim. Sonsuz Şükran Derneği tasarımcıları ve yöneticileri, üretimi öğrenen Kişileri yönlendirerek, yardımcı olarak onların becerileri doğrultusunda kurslardan sonra mal üretmelerini teşvik edecek. Bu bireysel anlamda ayrı bir işyeri açılması şeklinde de olacak,
Dernek tarafından toplu üretimlerin bir parçasını tamamlamak şeklinde de yürüyebilecek. Böylelikle eğitimden sonra öğrenciler salıverilmeyecek, geliştirilecek büyük bir organizasyonun parçası olarak, gerekli ve yararlı gördüğünde kendileri de ayrı işyerleri oluşturarak üretim sürecinde sürdürebilirlik sağlanacak.
Üçüncüsü pazarlar oluşturmak . İlk Pazar öğrenim merkezi olacak.Orada açılacak sürekli sergi salonlarında mallar hem teşhir edilecek.Hem de üreten bunları satabilecek.Bu merkezi bir Pazar olacak. Buradan başlayarak hediyelik eşya mağazaları, tasarımla ilgili Kültür Bakanlığı’nın DÖSİM işletmeleri, Paşabahçe gibi ulusal ve Venedik,Toscana, Milano gibi kentlerdeki uluslararası büyük kuruluşlarla işbirliği yapılacak.
Dernek tarafından toplu üretimlerin bir parçasını tamamlamak şeklinde de yürüyebilecek. Böylelikle eğitimden sonra öğrenciler salıverilmeyecek, geliştirilecek büyük bir organizasyonun parçası olarak, gerekli ve yararlı gördüğünde kendileri de ayrı işyerleri oluşturarak üretim sürecinde sürdürebilirlik sağlanacak.
Üçüncüsü pazarlar oluşturmak . İlk Pazar öğrenim merkezi olacak.Orada açılacak sürekli sergi salonlarında mallar hem teşhir edilecek.Hem de üreten bunları satabilecek.Bu merkezi bir Pazar olacak. Buradan başlayarak hediyelik eşya mağazaları, tasarımla ilgili Kültür Bakanlığı’nın DÖSİM işletmeleri, Paşabahçe gibi ulusal ve Venedik,Toscana, Milano gibi kentlerdeki uluslararası büyük kuruluşlarla işbirliği yapılacak.
Tasarım Atölyeleri, bölge insanına meslek kazandırmak, yeni iş alanları geliştirmek amacı taşımaktadır. Ama bütün bunlar, sanatın ve geleneklerin gerçek verileri üzerinden, nitelikli bir çalışmayla kaliteli ürünler geliştirmeyi hedefliyor. Türkiye’nin hemen her tarafında “hediyelik” sayılan objelerde bir kalitesizlik, sanatla ilgisi hiç olmayan bir primitiflik yaygınlık kazanmıştır. Konya’da üretilenlerin çok büyük bir oranı da böyledir. Tasarımla başlayan üretim süreci, gerçek anlamda yeni, özgün ve nitelikli olarak evrensel sanat formları içinde tamamlanacaktır. Sonsuz Şükran Köyü Tasarım Atölyelerinin iddiası budur. Gerek malzeme kullanımı, gerekse tarihi ve arkeolojik mirasın çizgileri tasarım ürünlerinde farklı ve bugüne kadar yapılmayan bir biçimde yapılacaktır. Böylece Geleneksel Türk el sanatları, gerçek anlamda modern sanatın yaklaşımıyla yeniden üretilmiş olacaktır.Bu açıdan farklı bir alana girmiş bulunuyoruz. Üretilen malların Konya ve yöresinden başlamak üzere, Türkiye’nin ve giderek dünyanın ilgili alanlarında teşhiri ve satışı sağlanacaktır. Eğtimini tamamlayan insanlarımızın, kendi üretim atölyelerini açmasına, onları pazarlamasına da Sonsuz Şükran Derneği olarak her türlü katkıyı sağlayacağız. Eğitilen kırsal kesim insanları, sadece para kazanmış olmayacak, aynı zamanda kendi sanat ürünlerimizin korunması ve çağa göre yeniden yorumlamasıyla Türk el sanatları ve modern Türk sanatına da çok önemli bir katkıyla gelişme kapısı aralamış olacaktır. Bu projenin, benzerlerinden farkı budur
Konya Hüyük’e bağlı Çavuş Kasabası’nda gerçekleştirilmiş bulunan Sonsuz Şükran Köyü, sanatın her dalından çoğu uluslararası üne sahip sanatçıların yaşadığı bir köy olarak kurulmuştur. Bir sanat köyüdür.Tasarım Atölyeleri bu köy içinde yapılacak. Proje Çavuş’ta, Sonsuz Şükran Köyü arazisinde bulunan Tuğla fabrikası olarak yapılmış ve faaliyete geçemeden terk edilmiş ve 25 yıldır metruk bulunan binada faaliyete geçirilecek. 10 metreye 100 metre oturumlu ve iki kat olarak düzenlenebilecek binanın altında tuğla pişirme amacıyla hazırlanmış iki adet galeri bulunuyor. Bunun gibi aynı ölçek ve planda civarda pek çok metruk kardeş bina maalesef yıkılmaya terk edilmiş durumdadır. Bu binanın böyle bir projeyle hayata geçirilmesi tüm çevre için bir moral ve enerji sağlayacaktır. Yada bu binanın yasal işlemleri uzun sürerse, 12 adet iki katlı ve iç avlulu binada hayata geçirilecektir.
Sonsuz Şükran Köyü/Çavuş’taki Tuğla fabrikası
Alt kısımlar atölye olarak kurulacak, avluda üretilen bütün mallar teşhir edilecektir. Bir çeşit sergileme galerisi olacaktır.İlk ürünler üretici öğrenciler tarafından satılabilecektir. Üst kısımlar ise misafirhane olarak kullanılacaktır. Burada isteyen öğrenciler parasız olarak kalabilecektir. Dernek tarafından ve kar amacı güdülmeden işletilen misafirhanede Türkiye’den ve Türkiye dışından gelen sanatçılar, ziyaretçiler de kalabileceklerdir.
Böylelikle Tasarım Atölyeleri, Sonsuz Şükran Köyü konseptinden de yararlanarak aynı zamanda mikro bir turizm merkezi haline dönüştürülecektir. Almanya’da, Kuzey ve Güney İtalya’da benzerleri olan ve dünyanın her tarafından turist çeken sanat köyleri gibi olacaktır. Bu topraklarda derin izler bırakmış Selçuklu sanatı,yine bu toprakların eseri olan Hitit sembolleri nitelikli bir çalışmayla dünyanın ilgisine sunulacaktır.
Bina yapım ve restorasyonları bilahare programlanmak üzere, beklemeden, sanatçıların Sonsuz Şükran Köyü’ndeki ev atölyeleri geçici olarak kullanılmak üzere, proje tarafımızdan hemen hayata geçecek altyapıya ve gerekli donanıma sahip bulunmaktadır.
Böylelikle Tasarım Atölyeleri, Sonsuz Şükran Köyü konseptinden de yararlanarak aynı zamanda mikro bir turizm merkezi haline dönüştürülecektir. Almanya’da, Kuzey ve Güney İtalya’da benzerleri olan ve dünyanın her tarafından turist çeken sanat köyleri gibi olacaktır. Bu topraklarda derin izler bırakmış Selçuklu sanatı,yine bu toprakların eseri olan Hitit sembolleri nitelikli bir çalışmayla dünyanın ilgisine sunulacaktır.
Bina yapım ve restorasyonları bilahare programlanmak üzere, beklemeden, sanatçıların Sonsuz Şükran Köyü’ndeki ev atölyeleri geçici olarak kullanılmak üzere, proje tarafımızdan hemen hayata geçecek altyapıya ve gerekli donanıma sahip bulunmaktadır.
Tuğla fabrikası cephe önerisi/Bir turizm merkezine dönüşüyor
Sonsuz Şükran Köyü nün hemen yanında öncesinde kurulmuş ve şimdi boş duran eski tuğla fabrikası binası köyün bir parçası olup, misafirhane, atölye, restoran, ve müze olarak çalıştırılması planlaniyor.
Üçüncü proje ise, Türkiye’den ve tüm dünyadan gelecek yazarlara çalışma imkanı sağlayabilecek şekilde düzenlenenecek YAZARLAR EVİ, kerpiçin verdiği o muhteşem enerji ile yaratıcılığın sonsuz pınarlar gibi aktığı Sonsuz Şükran Köyü’nde edebiyatçıları ağırlamağa hazırlanıyor. Hedeflerimiz: Yazarların çalışmalarını yürütebilmeleri için uygun ortamlar hazırlamak; yazarların Konya çevresinde yaşayan genç yetenekler ile buluşması için fırsatlar yaratmak, aynı zamanda grup çalışması gerektiren sosyolojik ve antropolojik çalışmalar için ev sahipliği yapabilmek.
|